İNKILÂPÇILIK
İnkılâp, bir toplumun önemli kurumlarını kısa
bir süre içinde değiştirip kendini yenileştirmesi atılımıdır. Tarihte
önemli, büyük inkılâplar görülmüştür. Atatürk yönetimindeki Türk
Milleti de tarihteki en önemli İnkılâplardan birini gerçekleştirmiştir.
Bir toplumda durup dururken inkılâp yapılmaz,
inkılâpların tarihten gelen büyük sebepleri vardır. Türkler bir
zamanlar çağın Önemli devletlerinden birini kurmuşlardı. Bu devlet
yüzlerce yıl dünyanın sayılı güçlerinden biri olarak kaldı. Ama
Batı'da gelişen akıl ve bilim çağına ayak uyduramadığı için geride
kalmaya, güçsüzleşmeye başladı. Çok uluslu bir yapıda olduğundan
milli bir birlik kuramadı. Devleti kurtarmak isteyenler, hep eski
düzen ve belli kalıplar içinde değişiklikler yaptılar. Oysa yapıyı
değiştirmek gerekti ve bu kaçınılmazdı.
Birinci Dünya Savaşı sonu yenilgi ve parçalanma, Atatürk'e,
Türk milletini bir araya getirip mücadele etme ve yapıyı yenileme
düşüncesini ve bunu gerçekleştirme azmini vermiştir. Eski yapıyı
yeniden kurmak mümkün olmadığı için ardarda büyük inkılâplar yapılmıştır.
Atatürk'e göre "inkılâp milletin esenliği için
halk adına yapıldı". "Yaptığımız ve yapmakta olduğumuz
inkılâpların amacı, Türkiye Cumhuriyeti halkını tamamen modern ve
bütün anlamı ve biçimiyle uygar bir toplumsal heyet durumuna getirmektir".
Öyleyse inkılâp, modernleşme ve çağdaş uygarlık düzeyine ulaşmak
için yapılacaktır. Gerçekten, gördüğünüz büyük yenilik hareketleri,
hep inkılâpçı bir tutum ve davranışla yapılmıştır.
Türk Milleti iyiye, doğruya, güzele daha fazla yaklaşmak,
bunlara erişmek için inkılâpçılığa bağlı ve tam bir inkılâpçı olarak
kalmalıdır. Öyleyse inkılâpçılık nedir? Atatürk'e göre, "gerçek
inkılâpçılık onlardır ki, ilerleme ve yenileşme inkılâbına sevk
etmek istedikleri insanların, ruh ve vicdanlarındaki gerçek eğilime
nüfuz etmesini bilirler".
Demek ki, inkılâpçı, ruhlara ve vicdanlara seslenecek,
insanları bu yolda yönlendirecektir. Atatürk inkılâbını sürdürebilmek,
inkılâpçı ruh ve yapıyı, coşkuyu her zaman duymakla, hedefleri belirleyip
bu hedeflere ulaşma yolunda çalışmakla olur.
Türk İnkılâbının üstün ve yüce amacını her zaman kavramaya
çalışmalıdır. Durmadan ve her zaman yenilik yolunda ileriye doğru
gidilecektir, işte Atatürk'ün temel ilkelerinden biri de budur.
Türk inkılâbının korunması, geliştirilmesi ve ilerletilmesi şarttır.
Atatürk bundan emindi ve şöyle diyordu: "İnkılâbın hedefini
kavramış olanlar, daima onu muhafazaya muktedir olacaklardır".
Evet, bu özlü sözlerin ışığında, bilinçli inkılâpçılık
Türk Milletinin geleceği olmalıdır.