MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'ÜN ÇOCUKLUK YILLARI
Mustafa okula başlama çağına gelince, geleneklere
bağlı annesiyle modern düşünceli babası arasında bir çatışma olur.
Zübeyde Hanım, küçük Mustafa'nın, ilâhiyle Hafız Mehmet Efendi'nin
mahalle mektebine, Ali Rıza Efendi ise modern öğretimde bulunan
Şemsi Efendi'nin özel okuluna gitmesini ister. Sonunda Ali Rıza
Efendi, bir çıkar yol bulur: Küçük Mustafa, ilk öğrenimine bir süre
annesinin arzusuna uyarak Hafız Mehmet Efendi'nin mahalle mektebinde
devam etti; fakat çok geçmeden babasının isteği ile Selânik'te çağdaş
eğitim yapan Şemsi Efendi Mektebi'ne geçti ve ilkokulu burada bitirdi.
Şemsi Efendi, yeni öğrencisinin yeteneklerini ve zekâsını takdir
ettiğinden, küçük Mustafa'nın kendi okulunda bulunmasından son derece
memnundu.
Küçük Mustafa, bu okulda okurken babasını kaybetmiştir.
Bu sıralarda isimleri Makbule ve Naciye olmak üzere kendisinden
küçük iki kız kardeşi bulunuyordu. Babaları öldüğü zaman küçük Mustafa
yedi, Makbule bir yaşını henüz doldurmuştu; Naciye ise kırk günlüktü.
Bu en küçük kardeşleri genç kız iken Selânik'te vefat etmiştir.
1888 yılında Ali Rıza Efendi'nin ölmesi üzerine,
yedi-sekiz yaşlarında yetim kalan küçük Mustafa'nın büyütülmesi
ve yetiştirilmesi görevi, büyük Türk kadını Zübeyde Hanım'a düştü.
Bunun üzerine, Zübeyde Hanım, üç çocuğu ile bir süre Selânik yakınlarındaki
Rapla çiftliğinde subaşılık yapan kardeşi Hüseyin Efendi'nin yanına
yerleşti. Çiftlik hayatı nedeniyle küçük Mustafa'nın öğrenimi ister
istemez bir süre aksamıştı. Fakat çok geçmeden Selânik'e dönerek
halasının yanında, bıraktığı yerden öğrenimine devam etti.