Lise öğrencilerini temel, sosyal alanlarda ve uygulamalı bilim alanında araştırmalar yapmaya teşvik etmek, çalışmalarını yönlendirmek ve bilimsel gelişmelerine katkıda bulunmak amacıyla 53'üncüsü düzenlenen TÜBİTAK Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması'nın ödül töreni, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde gerçekleştirildi. Programa Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, YÖK Başkanı Erol Özvar ile TÜBİTAK Başkanı Hasan Mandal katıldı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 53. TÜBİTAK Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Ödül Töreni'nde yaptığı konuşmada, Türkiye'nin uzay programına dikkati çekerek, "İçinizden birileri, bir veya ikisi uzaya gidecek. Birilerinin Neil Armstrong'u varsa bizim de Ahmet'imiz, Ayşe'miz, Fatma'mız var. Bize düşen, bunun altyapısını yapmak. Şimdi de inşallah hazırlıklar devam ediyor, bir an önce başta Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız, TÜBİTAK olmak üzere bu çalışma devam ediyor." bilgisini verdi.
Yıllar içerisinde gelişen, büyüyen; öğrenciler için büyük bir teşvik kaynağı haline gelen TÜBİTAK Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışmasının 53'üncüsünün ödül töreninde olmaktan büyük bir bahtiyarlık duyduğunu dile getiren Erdoğan, "Ödüllerini takdim edeceğimiz gençlerimizin araştırma projeleri külliyenin sergi salonunda sergilendi. Sergiye de coşkulu bir katılım olduğunu biliyorum. Şimdi burada Kongre ve Kültür Merkezi'mizde ödüllerini vereceğimiz gençlerimizin her birini ve öğretmenlerini özellikle tebrik ediyorum." dedi.
"Gençlerle yol yürüyen, gençlerle birlikte mücadele veren insan yorulur mu?"
Kendisinin sık sık, "Cumhurbaşkanım siz yorulmuyor musunuz?" sorusuyla karşı karşıya kaldığını aktaran Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ben de diyorum ki gençlerle yol yürüyen, gençlerle birlikte mücadele veren insan yorulur mu? Enerjiyi sizden alıyorum, aldığım enerjiyi de eserlere veriyorum. Neşet Ertaş ne diyor, 'Aşkınan çalışan yorulur mu?' Biz milletimize deruni ve samimi bir aşkla hizmet ettiğimiz için yorulmuyoruz. Siyasi hayatım boyunca hep gençlerimizin önünü açmanın, onları desteklemenin mücadelesini verdim.
Bu ülkede darbe sadece siyaset kurumuna, milli iradeye yapılmadı. Darbelerin asıl yıkıcı etkisi, eğitim başta olmak üzere gençlerimizin geleceğini şekillendiren alanlarda görüldü. Mesleki eğitimin önü kesilerek gençlerimizin geleceği karartıldı. Genç kızlarımızın eğitim hakları başörtüsü bahanesiyle engellenerek ayrımcılık yapıldı. Yükseköğretim imkanı, sanki bir hak değil de imtiyazmış gibi dar tutularak pırlanta gibi gençlerimizle hayallerinin arasına girildi. Spordan teknolojiye ve kültür sanata kadar her alanda gençlerimizin umutlarını törpüleyecek ihmaller sergilendi."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şimdi hukuk nutku atıp hukuktan dem vuranların, geçmişte uygulanan baskılara, zulme, ayrımcılığa ses çıkarmadıklarını hatta bizzat taraf tuttuklarını dile getirdi. Bu ülkenin başbakanının düzmece mahkeme kararları ile idamına alkış tutanların hukukun lafını etmeye bile haklarının olmadığını belirten Erdoğan, "Gençler, Adnan Menderes'ten, Fatin Rüştü Zorlu'dan, Hasan Polatkan'dan bahsediyorum. Bu insanlar, devleti yöneten büyüklerimizdi ama bunlar, maalesef işte o malum zihniyet tarafından idam edildiler. Şimdi özgürlük narası atanlar, geçmişte insanlarımızın en temel haklarının bile ellerinden alınmasına ses çıkartmamışlar hatta teşvik etmişlerdir." diye konuştu.
Gençlere, Boraltan Köprüsü hadisesini bilip bilmediklerini soran Erdoğan, şöyle devam etti: "Meşhur Boraltan Köprüsü'nde askerlerimiz, ne yazık ki düşmanın eline bırakılmış ve o askerlerimiz, o dönemin yönetimine aynen dönerek şu ifadeyi söylemişlerdir, demişlerdir ki: 'Bizi düşmana teslim etmeyin. Bizi siz öldürün ama düşmana teslim etmeyin.' Maalesef düşmana teslim ettiler. İşte o zaman ki bizim Mehmetlerimiz, düşman tarafından şehit edildiler. Bu ülke bunları yaşadı. Biz, bunların bir daha yaşanmasını asla istemiyoruz. Bu ülkede bir daha Boraltan Köprüleri olsun istemiyoruz ve biz diyoruz ki nasıl şimdi Cudi'de, Gabar'da, Tendürek'te, Besler Deresi'nde teröristlerin inlerine girip onları gömüyorsak gömmeye de devam edeceğiz."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehitlerin bulunduğunu ama şehitlerin 10-15-20 katı öldürülen teröristlerin olduğuna işaret ederek, "Çünkü biz, şehitlerimiz noktasında 'Şüheda fışkıracak, toprağı sıksan şüheda / Canı, cananı, bütün varımı alsın da Hüda / Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.' diyerek bu mücadeleyi veriyoruz." ifadelerini kullandı.
"Her alanda ülkemize çağ atlatacak eserler ve hizmetler veriyoruz"
Cuntacılar karşısında el pençe divan duran siyasetçileri, bürokratları ve hukukçuları unutmadıklarını vurgulayan Erdoğan, "Biz çocuklarımız aynı sıkıntıları çekmesin, aynı zorlukları yaşamasın diye 20 yıldır eğitimden sağlığa, adaletten güvenliğe, ulaşımdan enerjiye, her alanda ülkemize çağ atlatacak eserler ve hizmetler veriyoruz." dedi. Göreve geldiklerinde Türkiye'de 76 üniversite varken şimdi 207 üniversite olduğuna dikkati çeken Erdoğan, "Göreve geldiğimizde parmak sayıları kadar ilimizde üniversite varken şimdi 81 vilayetimizin tamamında üniversite var. Niçin? İstedik ki benim Hakkari'deki evladım üniversite için İstanbul'a, Ankara'ya gitmesin. Hocalarımız, Hakkari'ye gitsin, orada kendi ilinde onlara dersini versin ve şimdi öyle." diye konuştu. Diğer yandan da ilim noktasında şu anda çok daha farklı, başarı oranı yüksek neticeler alındığına dikkati çeken Erdoğan, üniversite giriş imtihanlarında eğer Iğdır, Hakkari, Kars, Ardahan'dan birinciler çıkıyorsa bunun, atılan adımların neticesi olduğuna işaret etti. Erdoğan, "Gençlerimiz sadece eğitimlerine, sadece zihni ve fiziki gelişimlerine odaklanabilsin diye her türlü yatırımı yapıyoruz, yapacağız. Araştırma desteklerinden bilim merkezlerinde, burslardan festivallere, laboratuvarlardan şenliklere kadar gençlerimizi araştırmaya ısındıracak her adımı atıyoruz." dedi. Geçen hafta TEKNOFEST Azerbaycan'da olduklarını hatırlatan Erdoğan, "Bakü'deki festivalde elverişli şartlar hazırlandığında gençlerimizin neler yapabildiğine bir kere daha şahit oldum. Bunları gördükçe tekrar gururlanıyor, gençlerimiz adına umutlanıyoruz. İnşallah bu sene TEKNOFEST'i Samsun'da gerçekleştireceğiz." şeklinde konuştu.
Eğitimin her alanında ülkede tarihi dönüşümlere imza attıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: "Mesela geçmişte ülkemizdeki en büyük sıkıntılardan biri ders kitaplarıydı. Biz ders kitabı bulamazdık. Gençler, siz 'teksir kağıdı' nedir bilir misiniz? Söyleyeyim, teksir kağıdı saman ama o saman kağıttan rulo çeviren makine. O makinede oraya ders notları yazılırdı ve bu işlem bitince de kağıdının tamamının neredeyse mürekkeple adeta boyalanmış hale geldiğini görürdük. Ve biz bunları ağabeylerimizden satın alamazdık, vermezlerdi. Kırtasiyeci dükkanına gidersiniz kitap almak için o kitabınız yok. Bir hafta sonraya size gün verirlerdi, bir hafta sonra gidip kitap almaya çalışırdınız. Biz bunları yaşadık, dedik ki: Bu nesil bunları yaşamasın. Ve kitaplarınızı sıralarınızın üzerine koyalım ve eğitim öğretim yılı başlarken yavrularımız bütün kitaplarını sıranın üzerinde görsünler. Kuşe kağıttan bu kitaplarla beraber eğitim öğretim yılına başlasınlar." Erdoğan, bunu yapmaya devam edeceklerinin altını çizerek, "Çünkü bu nesil, bizim yaşadığımız sıkıntıları yaşamasın istiyoruz ve yaşamasın ki biz sadece şunu bekleyelim: Çocuklar, iyi okuyun, düşünün, uygulayın ve neticeyi de alın." dedi.
"Şu ana kadar yaklaşık 4 milyar kitabı ücretsiz dağıttık"
Öğrencilere 2003'ten beri her eğitim öğretim yılı başında ücretsiz olarak bu ders kitaplarını bunun için verdiklerini vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti: "Şu ana kadar yaklaşık 4 milyar kitabı ücretsiz dağıttık. Bu dönem başında yardımcı kaynakları da ücretsiz dağıtmaya başladık. Önümüzdeki eğitim öğretim yılında bir yenilik daha yapıyoruz. Ücretsiz dağıttığımız ders kitapları ile birlikte yardımcı kaynaklarımızı da öğrencilerimize ulaştıracağız. Sene sonuna kadar 100 milyon yardımcı kaynağı öğrencilerimize teslim ediyoruz. Bu yeni uygulamanın ülkemize, öğrencilerimize, öğretmenlerimize hayırlı olmasını diliyorum."
Erdoğan, okul kütüphanelerinde kitap sayısının 28 milyondan 60 milyona yükseltildiğini, yıl sonu itibarıyla 100 milyona çıkarılacağını belirtti. Çocuklar ve gençler için açılan bilim ve sanat merkezlerinin sayısını 355'e taşıdıklarını ifade eden Erdoğan, bu sene bir ilkin daha gerçekleştirildiğini, bilim ve sanat merkezlerinde tüm öğrenciler için yaz okulu döneminin başlatıldığını, öğrencilerin istedikleri yerdeki ücretsiz yaz okullarına katılabileceğini söyledi. Türkiye'nin dört bir tarafına yayılan "Dene Yap" teknoloji atölyelerinin bulunduğunu, atölyelerde geleceğin teknolojilerine şimdiden hazırlanmak için eğitim imkanı sağlandığını, uygulamalı dersler verildiğini, gençlerin ulusal ve uluslararası yarışmalara hazırlandığını kaydeden Erdoğan, atölyelerin sayısının Türkiye genelinde 66'ya yükseldiğini bildirdi.
Yazılımın tüm sektörlerin odağında yer almaya başladığını, yeni nesil yazılım okullarıyla ve bu alana yönelen gençlere sağlanan birçok imkanla adeta bir yazılımcı ordusu kurulduğunu dile getiren Erdoğan, Konya, Kocaeli, Kayseri, Bursa, Üsküdar, Elazığ ve Antalya'da 7 bilim merkezinin faaliyet gösterdiğini kaydetti. Erdoğan; Gaziantep, Şanlıurfa, Düzce, Denizli, Trabzon ve Yozgat'taki bilim merkezleri ile ilgili çalışmaların sürdüğünü, buralarda gençlerin bilimle buluştuğunu, bilimi anladığını, deneyerek keşfettiğini belirtti.
"Fikrim var" diyen gençlere Bireysel Genç Girişimci Programı ile karşılıksız verilen desteğin 200 bin liradan 450 bin liraya çıkarıldığını vurgulayan Erdoğan, girişimci gençler sayesinde milyar dolar değerlemeye ulaşan altı işletmeye sahip olunduğunu aktardı. Stajyer araştırmacı burs programı ile araştırma yapmak isteyen gençlerin desteklendiğini, organize sanayi bölgelerindeki mesleki eğitim merkezlerinin yaygınlaştırılarak yetişmiş insan kaynağının güçlendirildiğini ifade eden Erdoğan, sanayide ihtiyaç duyulan doktoralı insan kaynağı sayısını artırmak için teşvikler verildiğini anlattı.
Erdoğan, lisans, yüksek lisans, doktora ve doktora sonrası araştırma bursları olmak üzere yurt içinde ve yurt dışında birçok programla gençlerin yanında olduklarını söyledi. Anaokulundan yüksek öğretime ve sonrasında iş hayatına kadar devletin tüm imkanlarıyla gençlerin yanında olduğunun altını çizen Erdoğan, karakteri güçlü, ahlakı kuvvetli, zekası keskin, bedenen olgun, fazilet ve bilgiyle donanmış "Asım'ın Nesli" gibi bir gençlik için ülkenin tüm kaynaklarını seferber ettiklerini kaydetti.
"Gençlerimiz ülkemizi uluslararası arenada da temsil edecek"
Türkiye'nin gençlerin omuzlarında yükselerek 2053 ve 2071 vizyonlarını hayata geçireceğini dile getiren Erdoğan, siyasi bağımsızlığın teminatı olarak görülen milli teknoloji hamlesinin gençlerle başarıya ulaştırılacağını, bunun için teknopark sayısının 5'ten 92'ye çıkarıldığını bildirdi. Erdoğan, bunun için milli gelir içindeki harcama payının yüzde 1'in üzerine çıkartarak araştırma geliştirme kültürünün güçlendirildiğini dile getirdi. Gayretlerinin de neticelerini aldıklarını ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti: "Türkiye ilk çeyrekte bu yıl yüzde 7,3 büyüme kaydetti. İhracatımızın her ay rekor kırıyor olması işte bundan. İstihdam artıyor, inşallah bu rakamlar, araştırma, geliştirme yapan teknoloji sevdalısı gençlerimizle daha da yukarılara çıkacak.
Uluslararası bilim olimpiyatlarında ülkemizi temsil eden öğrencilerimiz son yıllarda gösterdikleri üstün başarılarla bizleri gururlandırıyor. Bugün ödül töreninde birlikte olduğumuz lise öğrencileri araştırma projeleri yarışması 12 ana alanda ve 43 tematik konuda gerçekleştirildi. Yarışmaya 3 bin 453 farklı okuldan 37 bin 283 öğrencimizin hazırladığı 25 bin 95 proje başvurusu yapıldı. Bu büyük teveccüh yeni ve daha büyük başarıların bizleri beklediğini gösteriyor. Önümüzdeki bu rakamlar gençlerimizin araştırmaya, geliştirmeye, bilime, teknolojiye olan ilgilerinin işaretidir. Marifetin iltifata tabi olduğu inancıyla bu yarışmalarda birinci, ikinci, üçüncü olan öğrencilerimize biliyorsunuz para ödülü veriyoruz. Danışman öğretmenlerimizi de öğrencilerinden ayırmıyoruz. Yarışmalarda dereceye giren öğrencilerimiz, maddi ödül yanında üniversite sınavlarında da avantaja sahip oluyor. Ayrıca bu gençlerimiz ülkemizi uluslararası arenada da temsil edecek. Bundan daha büyük gurur var mı?"
"Uzay misyonunu küçümseyenlere rastlıyoruz"
Milli Uzay Programı kapsamında 2023'te bir Türk vatandaşının bilim misyonuyla uzaya gönderileceğinin daha önce ilan edildiğini hatırlatan Erdoğan, bu açıklamadan sonra başvuruların yapıldığı internet sitesinin 5 milyondan fazla görüntüleme aldığını, 35 bin kişinin de sisteme kaydolduğunu ifade etti. Başvuruların 23 Haziran akşamına kadar devam edeceğini, bu milli göreve oldukça yoğun ilgi gösteren herkese şükranlarını sunduğunu dile getiren Erdoğan, "Uzay misyonunu küçümseyenlere, aklınca alay edenlere de rastlıyoruz. Hatta biri çıkmış 'Her şey bitti şimdi sıra uzaya mı geldi?' diyor. Tabii bunların böyle işlere vizyonu yetmez. Bunlar, bırakın uzaya insan ya da roket göndermeyi, gökyüzüne kağıttan uçak bile fırlatamaz. Çünkü bunlar dün insansız hava araçlarıyla da alay ediyorlardı. Şimdi bizim insansız hava aracımız var mı? Var. Bizim SİHA'larımız var mı? Var. Akıncı'mız var mı? Var. Şu anda üretime yetiştiremiyorlar. Böyle bir konumdayız. Bir de bunların mühimmatına gelince, mühimmatları itibarıyla da artık bunların mühimmatını da biz yapıyoruz." diye konuştu.
"Uzay yarışında neler yapılabileceğini ortaya koyuyoruz"
Göreve geldiklerinde yüzde 20 yerli olan Türkiye'nin savunma sanayisinin şimdi yüzde 80'inin yerli olduğunun altını çizen Erdoğan, şöyle konuştu: "Yoksa gideceksin birilerinin kapısına 'Ne olur bana insansız hava aracı verir misin?'... Daha Başbakan olmamıştım Amerika seyahatinde o zamanki Amerikan Başkanı Bush ile görüştüm. Dedim ki 'Biz terörle mücadele ediyoruz. Ama siz bize drone verecektiniz, vermiyorsunuz.' O da o zaman Condoleezza Rice'ı çağırdı. 'Niye vermiyorsunuz? Sözümüz var biz NATO'da beraberiz.' Talimat verdi, bize o zaman bir drone verdiler, insansız hava aracı. Ama onunla koordinatları ancak tespit ediyorsun. Sağ olsun Baykar, o günden sonra başladı çalışmaya, hem o İHA'yı ardından 'Yetmez' dedi, Allah rahmet etsin Özdemir Bey'e, SİHA'yı. Ailece şimdi de Akıncı'yı ürettiler ve bu üretim devam ediyor. Artık biz bize çalışıyoruz. İşte Türk'ün gücü buradan geliyor.
'Şimdi uzay mı kaldı' diyenlere, evet bunlar ne haberleşmeden ne uzaydan anlarlar. Bunların böyle bir derdi de yok. Olsaydı zaten bugüne kadar bir şeyler yaparlardı. Bir uzay yarışında neler yapılabileceğini ortaya koyuyoruz. Gençler, biz uzay yarışında olacağız, hem de en ön saflarda yer alacağız. Belki de şimdi bu salonda göndereceğimiz evladımız. Belki de inşallah uzay dönüşünde onu karşılamaya gideceğiz. Bu yarışı da öyle köhnemiş, müptezel, ilkel zihniyetlerle değil, sizler gibi az önce izledik, gözü uzayda olan pırıl pırıl gençlerimizle TEKNOFEST kuşağıyla kazanacağız."
Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer ise konuşmasında, 53 yıldan bu yana gençlerin güncel bilim ve teknoloji etkinliklerine katılımlarını teşvik etmek için istikrarlı bir şekilde lise öğrencileri arasında araştırma projeleri ödül törenini gerçekleştiren TÜBİTAK'a teşekkür etti. Bakan Özer, etkinliğe katılan öğrenci ve öğretmenleri kutladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın önderliğinde son 19 yılda eğitime erişimle ilgili engeller kaldırıldıktan sonra Bakanlık olarak birinci önceliklerinin çocukların akademik olarak dünyada akranlarıyla yarışabilir ama aynı zamanda devletinin ve milletinin değerlerini içselleştirilmiş gençler yetiştirmek olduğunu belirten Özer, "Bu anlamda bilim ve sanat merkezlerimiz eğitim öğretimin dışında gençlerimizin bilim ve sanayiyle, teknolojiyle, sanatla aktif olarak ilgilenmeleri ve özel yeteneklerini geliştirmelerine büyük destek verdi." dedi.
Özel yetenekli öğrencilerin bilim ve sanat merkezlerine erişimlerini arttırmak için büyük çaba gösterdiklerini kaydeden Bakan Özer, "2021 yılında bu bilim sanat merkezlerini 225'e ve bu sene de 355'e ulaştırmış olmanın mutluluğunu taşıyoruz. Millî Eğitim Bakanlığı olarak özellikle gençlerimizin fikrî mülkiyetle tanışmaları, fikrî mülkiyet ve sınai haklar kültürüyle yetişmeleri için de büyük çaba sarf ediyoruz. Bilim sanat merkezlerimiz ve mesleki eğitim okullarımızda bu anlamda büyük bir seferberliği yürütmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Son 10 yılda Millî Eğitim Bakanlığında bu birimlerde fikrî mülkiyetle ilgili her yıl 2,9 ürünün tescili alınmışken 2022 yılında henüz yıl bitmeden 7 bin 200 fikrî mülkiyetin tescilini almanın mutluluğunu yaşıyoruz." değerlendirmesine bulundu.
17 Haziran'da okulların yaz tatiline gireceğini hatırlatan Bakan Özer, şunları söyledi: "Öğrencilerimizi yalnız bırakmamak, onların bilimle, sanatla sürekli temaslarını artırmak için Millî Eğitim Bakanlığı olarak ilk defa yaz okulu uygulamasını başlatık. Bilim ve sanat merkezlerinde 'bilim' ve 'sanat' diğer tüm okul türlerinde matematik yaz okulu ve İngilizce yaz okulunu ilk defa tüm öğrencilerimizin hizmetine sunmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. İlk defa bu uygulamayı da öğrencilerimizin istedikleri yerde, Türkiye'nin neresine giderlerse gitsinler ücretsiz bir şekilde yararlanabilecekleri bir mekanizmaya aynı şekilde öğretmenlerimiz de gittikleri her noktada aktif olarak katılabilecekleri bir mekanizmaya dönüştürdük. Ben bu vesileyle yaz okulunun tüm öğrencilerimize hayırlı uğurlu olmasını diliyorum."
Bakan Özer, okullardaki bilimsel etkinliklerin kapasitesinin arttırılmasında ve daha fazla öğrencilerin bu etkinliklerde yararlanmasında katkıları nedeniyle emeği geçen herkese teşekkür etti.
Yarışmaya 38 bin öğrenci başvurdu
Lise öğrenimine devam etmekte olan öğrencileri temel, sosyal ve uygulamalı bilim alanlarında çalışmalar yapmaya teşvik etmek amacıyla 53 yıldır yürütülen programa bu sene 25 bini aşkın projeyle yaklaşık 38 bin öğrenci başvuru yaptı.
1969 yılından beri düzenlenen program kapsamında bu sene final aşamasına kalan 216 proje, 30 Mayıs pazartesi gününden itibaren Cumhurbaşkanlığı Beştepe Sergi Salonunda sergilendi. Serginin yanı sıra öğrenciler için program kapsamında sosyal etkinlikler de düzenlendi. Öğrencilerin yoğun başvuru yaptığı programın ulusal düzeydeki son aşaması olan final töreni ise bugün Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde gerçekleştirildi.
53. Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması'nın final aşamasında jüri üyelerince yapılan değerlendirme sonucunda biyoloji, coğrafya, değerler eğitimi, fizik, kimya, matematik, psikoloji, sosyoloji, tarih, teknolojik tasarım, Türk dili ve edebiyatı ve yazılım alanları olmak üzere toplam 12 alanda öğrencilere 12 projede birincilik, 24 projede ikincilik, 36 projede üçüncülük ve 36 projede teşvik ödülü verildi.
12 proje birincilik ödülü kazandı
Bu yıl her alanda birer olmak üzere toplam 12 proje birincilik ödülü almaya hak kazandı.
Biyoloji alanında Balıkesir Şehit Prof. Dr. İlhan Varank Bilim ve Sanat Merkezinden Azra Demirkapılar ve Aslı Ece Yılmaz; coğrafya alanında Trabzon Of Fen Lisesinden Esat Küçükbekâr ve Muhammet Mustafa Yılmaz; değerler eğitimi alanında Adana Bilim ve Sanat Merkezinden Nazlı Aksay; fizik alanında İstanbul Özel Anabilim Anadolu ve İstanbul Özel Anabilim Fen ve Teknoloji Lisesinden Batuhan Bostan, Berra Ökmen ve Lider Öngen; kimya alanında İzmir Buca İnci-Özer Tırnaklı Fen Lisesinden Devin İnan ve Rumeysa Çiçek; matematik alanında İstanbul Beşiktaş Kabataş Erkek Lisesinden Ahmet Çağdaş Girit; psikoloji alanında İstanbul Zeytinburnu Borsa İstanbul Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinden Pelin Ağırman, Sabiha Gönülkırmaz ve Elif Şahin; sosyoloji alanında Eskişehir Hacı Süleyman Çakır Kız Anadolu Lisesinden Beyza Yaz, Duygu Avcı ve Bengüsu Yeniay; tarih alanında İstanbul Beşiktaş Sakıp Sabancı Anadolu Lisesinden Efe Erkan, Gülşah Irmak Yüksel ve Deniz Yergin; teknoloji tasarım alanında İstanbul Atatürk Fen Lisesinden İrem Duran, İbrahim Utku Derman ve Kerem Arslan; Türk dili ve edebiyatı alanında İstanbul İstek Özel Kaşgarlı Mahmut Anadolu Lisesinden Lal Korkmaz; yazılım alanında ise İzmir Karşıyaka Atakent Anadolu Lisesinden Çağan Koska adlı öğrenciler, birincilik ödülü aldı.
Ödüller; Cumhurbaşkanı Erdoğan, Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer ile Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank tarafından öğrencilere takdim edildi.