Röportajın tamamı şöyle:
Millî Eğitim Bakanlığı Covid-19 ile mücadele ile geçen bu günlerde tüm imkânları ile sahada olmaya devam ediyor. Bir taraftan uzaktan eğitimle öğrencilerin eğitimlerini desteklerken mesleki eğitim, bu zor günlerin ilk şokunun atlatılmasında ürettiği ürünlerle fark oluşturdu ve toplumun tüm kesimlerinin gönlünü kazandı. Diğer taraftan bu sürecin öğrenci ve veliler üzerindeki psikolojik etkilerini azaltmak için de özel eğitim ve rehberlik hizmetlerine ağırlık verildi. Bakanlığın tüm birimlerinde kendi alanları ile ilgili önemli bir üretim ve hizmet sunumu söz konusu. Tüm bu yaşananları bizde MEB Bakan Yardımcısı Mahmut Özer ile konuştuk.
Soru: Bakanlığınızın tüm birimleri bu süreçte seferber oldular. Bunu nasıl başardınız?
Cevap: Bakanımız Sayın Ziya Selçuk, sürecin başında Bakanlıkta bir koordinasyon birimi kurarak 81 il ile sürecin eşgüdümlü bir şekilde yönetilmesine büyük önem verdi. Bakanlığımızın tüm birimleri kendi alanları ile ilgili aktif bir şekilde sahaya indiler. Diğer taraftan tüm birimler bu süreçte birbirlerini desteklediler. Gerçekten çok iyi organize olduk ve birlikte hareket edebildik. Hizmet kapasitesinin artırılmasında tatlı bir rekabet de oldu. Diğer taraftan çok sayıda paydaşımız bu süreçte bizlere önemli katkılar yaptılar. Bu da başarıyı beraberinde getirdi. Bakanlık merkezde kurulan koordinasyon birimi sık sık birlikte ortak planlamalar yaptı, gelişen durumları anında müzakere etti ve yeni uygulamalar ortaya koydu.
Mesleki Eğitimde Yeni Bir Başarı Hikayesi Yazıldı
Soru: Mesleki eğitim bu sürece damgasını vurdu. Son iki yılda mesleki eğitime büyük ağırlık vermiştiniz. Bunun meyvelerini bu süreçte de görmek tüm yorgunluğunuzu almıştır.
Cevap: Kesinlikle. Mesleki eğitimi güçlendirmeye başlarken hareket noktamız ülkemizin tüm kazanımlarını, müktesebatını kullanarak ülkemizin ihtiyaç duyduğu bir mesleki eğitimi inşa etmek idi. Sizlerin de bildiği gibi çok yönlü ve sistematik bir yaklaşımla mesleki eğitimi ele aldık. Nerede mesleki eğitime güç verecek bir paydaş varsa bu sürece dâhil ettik. Sektörlerin en güçlü temsilcileriyle el ele verdik ve emek birliği yaptık. 81 ilde mesleki eğitim kurumlarımızda ciddi bir hareketlilik ortaya çıktı. Bu kurumlardaki üretim ve hizmet kapasitesi arttı. Akademik olarak başarılı öğrencilerimizde 'katsayı uygulaması' gibi tarihi müdahalelerden sonra ilk kez mesleki eğitimi tercih etmeye başladılar. Dolayısıyla, kısa sürede büyük bir sinerji ortaya çıktı. Hem eğitim kurumlarımızın kendilerine güvenleri onarılmaya başladı hem de sektörlerin mesleki eğitime bakışı olumlu bir şekilde değişti.
Soru: Öğretmeni ve öğrencisi ile mesleki eğitimde özgüven ve sektörlerin olumlu bakışı çok önemli.
Cevap: Elbette. Sürekli itilip kakılan ve her konu açıldığında "ne olacak bu mesleki eğitimin hali?"nden kısa sürede bugünlere geldik. Özellikle Covid-19 salgını ile mücadele günlerinin başlangıcından itibaren 81 ilde mesleki eğitim kurumlarımızın öğretmen ve öğrencileri ile sahada olmaları, ürettikleri ürünlerin toplumun ihtiyacını karşılamada büyük boşluk doldurması mesleki eğitimde müthiş bir momentum oluşturdu. Üretebildiklerini, ürettiklerinin ülkelerinin ihtiyaçlarını karşıladığını ve toplumlarına faydalı olduklarını gördükçe özgüven arttı. Özgüven arttıkça üretime daha fazla odaklandılar ve inanılmaz bir sonuç elde edildi.
Soru: Bu süreçte üretmediğiniz ürün kalmadı gibi?
Cevap: Mesleki ve Teknik Anadolu liselerimizde temizlik ürünlerinden dezenfektanlara, cerrahi ve N95 maskelerden yüz koruyucu siperlere ve tek kullanımlık önlük ve tuluma kadar çok sayıda ürün hızla üretilerek ihtiyaç noktalarına ulaştırıldı. Tüm illerde Valiliklerimiz çok önemli destek sağladılar. Yaklaşık 45 günde Bakanlığımız yaklaşık 25 milyon cerrahi maske üretti ve dağıttı.
Soru: Bu oldukça büyük bir rakam. Üretimler hale devam ediyor değil mi?
Cevap: Özellikle üretimde otomasyona geçtikten sonra üretim kapasitesi de arttı. Üretimler sadece Mesleki ve Teknik Anadolu liselerimizde devam etmiyor. Özel Eğitim ve Rehberlik Genel Müdürlüğümüze bağlı Bilim ve Sanat Merkezleri (BİLSEM)'nde ve Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğümüze bağlı Halk Eğitim Merkezleri ve Olgunlaşma Enstitülerimizde de yoğun bir şekilde devam ediyor. Sadece Halk Eğitim Merkezleri ve Olgunlaşma Enstitülerimizde yaklaşık 10 milyon cerrahi maske üretildi. Bu süreçte tüm genel müdürlüklerimiz bir birlerini destekliyor.
Soru: Mesleki eğitimde sadece bu ürünler üretilmedi. Ayrıca maske makinesi ve solunum cihazları da ürettiniz. Mesleki eğitimde böyle bir üretim kapasitesi var mıydı?
Cevap: Elbette var. Çok deneyimli meslek öğretmenlerimiz var. Altyapısı çok güçlü meslek liselerimiz var. Bunları hemen AR-GE merkezlerine dönüştürdük. Eksiklikleri varsa hemen tamamladık. Böylece bu süreçte ihtiyaç duyulan ürünlerin üretilmesi çalışmalarını başlattık. Bir ay gibi kısa sürede farklı illerimizdeki AR-GE merkezlerimizden üretim haberleri peş peşe gelmeye başladı. Cerrahi maske makinesinden solunum cihazına, UVC hava sterilizasyon cihazından, N95 standardında maske makinesine, video laringoskop cihazından izole numune alma ünitesine, temassız kızılötesi (IR) termometre cihazından yoğun bakım yatağına kadar çok sayıda ürün bu merkezlerimizde üretildi. Burada sevindirici olan bu ürünlerin üretildiği yerlerin belirli illerde yoğunlaşmamasıydı. İstanbul, Hatay, Konya, Tekirdağ, Bursa, Mersin, İzmir, Gaziantep ve Muğla'ya kadar farklı bölgelerde çok sayıda ilimizde bu ürünler üretilebildi. Ülkemizde mesleki eğitim, destek verildiğinde ülkesinin ihtiyaç duyacağı ürünleri üretebileceğini herkese gösterdi.
Soru: Bu başarı sadece ülkemizde değil dünyada da takdir gördü. BBC ve CNN gibi uluslararası yayın kuruluşları da bu başarıya yer verdiler.
Cevap: Evet. Çok sayıda uluslararası yayın kuruluşu mesleki eğitimin bu başarı hikâyesi ile ilgili haberler yaptılar. Herkese bu başarı şaşırtıcı geldi. Çünkü tüm dünyada okullar tatil edilmişken ve maske gibi temel ürünlere erişimde sıkıntı çekilirken Türkiye'de meslek liseleri fabrika gibi çalışıyor ve ihtiyaç duyulan ürünleri üreterek vatandaşlarının hizmetine sunuyordu.
Soru: Demek ki odaklanılınca mesleki eğitimde sorunlarda çözülebiliyor ve başarı hikâyeleri de yazılabiliyormuş.
Cevap: Evet. Gerçekten gurur verici bir tablo. Bu başarı hikâyesinde Bakanlık bürokratlarımızın, Mesleki ve Teknik Genel Müdürlüğümüzün, 81 il müdürlüğümüzün, öğretmen ve öğrencilerimizin ve paydaşlarımızın çok büyük bir emeği var. Ele ele verildiğinde, koordineli hareket edildiğinde üstesinden gelinemeyecek sorunumuz yok.
12,5 Milyon Öğrenci ve Veliye Rehberlik Hizmeti
Soru: Zorlu bir süreçten geçiyoruz. Öğrencilerimizin psikososyal desteğe ihtiyaçları var. Bakanlık olarak bu konularda neler yapıyorsunuz?
Cevap: Bakanlığımızın tüm birimleri görev ve sorumluluk alanları ile ilgili çok sayıda aktiviteyi harekete geçirdi. Tüm dünya gibi bizim için de yeni bir süreç. Sunulan hizmetler sürekli iyileştiriliyor. Bu kapsamda Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürlüğümüz çok farklı projeleri hayata geçirdi. Kısa sürede "Aileler İçin Çocuklara Yardım Rehberi", "Yetişkinler İçin Bilgilendirme Rehberi" ve "Gençler İçin Bilgilendirme Rehberi" hazırlandı. Okul öncesi ve ilkokul öğrencilerimize yönelik "Elif ve Alp" karakterlerini içeren psikoeğitsel etkinlikler kitapçığı hazırlandı. Bu kitapçığı da bir seri şeklinde farklı içeriklerle belli aralıklarla düzenli olarak yayımlamayı planlıyoruz. Daha sonra 81 ilde vatandaşlarımıza bu sürecin zorluklarını aşmada rehberlik hizmeti sunabilmek için "Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Bilgilendirme Hattı" çağrı merkezi kurduk. 81 ilde bu çağrı merkezine telefonla ulaşan öğrencilerimize ve her yaştan vatandaşlarımıza Rehberlik ve Araştırma Merkezleri (RAM)'nde görevli idarecilerimiz, özel eğitim ve rehberlik öğretmenlerimiz rehberlik desteği sağlıyorlar. Salgın döneminde 1,5 aylık zaman diliminde 7 milyon öğrenci ve 5.5 milyon veli olmak üzere toplam 12 milyon 500 bin kişiye okul rehberlik ve psikolojik danışma servislerimiz ve rehberlik ve araştırma merkezlerimiz tarafından rehberlik hizmeti verildi.
"Özelim Eğitimdeyim" Mobil Uygulaması Üretildi
Soru: Mayıs ayında özel eğitim öğrencileri için özel bir mobil uygulama oluşturdunuz. Bu uygulamanın özelliği nedir? İlgi çekti mi?
Cevap: Biliyorsunuz, özel eğitim öğrencilerinin farklılaştırılmış ve zenginleştirilmiş bir eğitime ihtiyaçları var. Bundan dolayı, onlara yönelik özelleşmiş bir platform üretmek istedik. Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürlüğümüz ve Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığımız el ele vererek başarılı bir uygulama ürettiler. "Özelim Eğitimdeyim" ismini verdiğimiz bu uygulamayı mobil uygulama olarak Mayıs ayında hizmete aldık. Kısa sürede yüz binler bu uygulamayı indirdi ve kullanmaya başladı. Çok zengin bir içeriği var. Ve sürekli güncelleniyor ve içerikler zenginleştiriliyor. Yaşanan süreç bundan sonrada kullanılabilecek böyle önemli bir kazanıma yol açtı.
Tüm Alanlarda Üretim ve Hizmet Kapasitesi Arttı
Soru: Öğrencilere yönelik soru destek paketlerinizde de bu atılım fark ediliyor. Kısaca bunlardan da bahsedebilir misiniz?
Cevap: Bildiğiniz gibi öğrencilerimize hem internet üzerinden EBA platformundan hem de TRT ile birlikte televizyondan uzaktan eğitim desteği sunuyoruz. Mayıs ayı itibariyle TV yayınlarında hafta sonlarında LGS ve YKS sınavlarına girecek öğrencilerimize destek yayınlarına başladık. Burada Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğümüzün hazırladığı örnek sorular öğretmenlerimiz tarafından çözülerek yayımlanıyor. LGS kapsamında merkezi sınava yönelik her ay yayınladığımız örnek soru kitapçığını artık ayda iki defa yayımlıyoruz. Diğer taraftan bu öğrencilerimize yönelik her 15 günde bir 1,000 sorudan oluşan soru destek paketi yayımlıyoruz. Ayrıca 9. sınıftan 12. sınıfa kadar tüm seviyelerde müfredatla ilgili tekrar yapmaya yönelik sorular periyodik olarak yayımlanıyor. 81 ilde 2019 yılında kurmuş olduğumuz ölçme ve değerlendirme merkezlerimiz bu konuda çok önemli katkı sağlıyorlar. Dolayısıyla bu alanda da birimlerimiz öğrencilerimize destek olabilmek için sürekli çalışıyor ve üretiyorlar.
Soru: MEB, tüm alanlarda üretim kapasitesini öncesine göre oldukça artırmış görünüyor.
Cevap: Bakanlığımız kendisi için de yeni olan bu duruma hızla adapte oldu. Herkes için zor bir süreç. Bakanlığımızda böyle bir süreci ilk kez deneyimliyor. Dolayısıyla mutlaka eksiklikler ve aksaklıklar olacaktır. Ancak hem Bakanlık teşkilatımız hem de 81 il müdürlüklerimiz, öğretmenlerimiz büyük fedakârlıklarla bu sürecin başarılı bir şekilde atlatılması için çaba sarf ediyorlar. MEB, tüm alanlarda üretim ve hizmet kapasitesini artırdı ve artırmaya da devam ediyor. Her geçen gün yeni uygulamalar geliştiriliyor ve hizmete alınıyor. Bakanlığımızda zorlu günlerde atılması gereken adımlarla ilgili hareket kabiliyeti tüm birimlerde arttı ve büyük deneyim kazanıldı.