Bakan Özer, tüm illerde olduğu gibi deprem bölgesindeki okullarda da ikinci ara tatilinden sonra eğitim öğretimin başlandığını belirterek "Millî Eğitim Bakanlığı olarak eğitim öğretimi normalleştirmek için 6 Şubat tarihinden itibaren çok hızlı davrandık ve deprem bölgesindeki etkilenme durumlarına göre illeri üç kategoriye ayırdık. Kilis, Diyarbakır ve Şanlıurfa'da 1 Mart tarihi itibarıyla eğitim öğretimi başlattık. Gaziantep, Osmaniye ve Adana'da 13 Mart'ta eğitim öğretimi tüm merkez ve ilçelerin tamamında başlattık. Depremden en fazla etkilenen Kahramanmaraş, Adıyaman Malatya ve Hatay'da ise hazır olan ilçelerde 27 Mart tarihi itibarıyla eğitim öğretimi başlattık. Bu kapsamda Malatya'da sekiz ilçe, Kahramanmaraş'ta iki ilçe, Hatay'da yedi ilçe, Adıyaman'da da beş ilçe, 27 Mart tarihi itibarıyla eğitim öğretime başladı. Daha sonra da eğitim öğretime başlamayan diğer ilçelerdeki eğitim süreçleri valiliklerimize bıraktık. Valiliklerimiz, ilçelerin hazır oluş durumuna göre sadece okulların sağlamlığı değil ilçelerdeki hayatın akışının normalitesine göre de kararlar aldı. Bu kapsamda Malatya'da 3 Nisan tarihi itibarıyla tüm ilçelerde eğitim öğretim başladı. Kahramanmaraş'ta 10 Nisan itibarıyla tüm ilçeler eğitim öğretime başladı. Hatay İskenderun'da 3 Nisan; Belen, Hassa ve Kumlu da 10 Nisan'da eğitim öğretim başladı. Yani 10 Nisan'dan sonra sadece Hatay ve Adıyaman'da kapalı olan ilçelerimiz vardı. Bugün itibariyle artık deprem bölgesindeki tüm ilçelerde eğitim öğretim başlamış oldu." dedi.
Deprem nedeniyle diğer illere nakil yaptıran öğrencilerden 35 bin 694 kişi kendi illerine geri döndü
Deprem bölgesinde okulları açarak eğitim öğretimi normalleştirdiklerine vurgu yapan Özer, "Deprem bölgesinde eğitim öğretimi normalleştirdikçe naklini alan öğrencilerimiz de bölgeye dönmeye başladı. Şu an itibarıyla 35 bin 694 öğrenci, nakillerini geri kendi illerine aldırdı. Burada en fazla nakil Kahramanmaraş'ta: 9 bin 522. İkinci sırada Hatay var, Hatay en fazla etkilenen il olmasına rağmen 6 bin 175 öğrencimiz, nakillerini geri aldı. Gaziantep'te 6 bin 649 öğrenci, Malatya'da 3 bin 906 öğrenci ve Adıyaman'da 3 bin 282 öğrenci kendi illerine geri döndüler. Ben inanıyorum ki oradaki eğitim öğretimi normalleştirdikçe, daha güçlü hâle getirdikçe naklini alan öğrenciler doğal olarak kendi illerine geri dönecekler." dedi.
Deprem bölgesindeki öğrencilere 1 Ağustos-1 Eylül'de telafi programı
16 Haziran tarihinden itibarın 2022-2023 eğitim öğretim yılının sona ereceğini hatırlatan Bakan Özer, şunları söyledi: On ildeki öğrencilerimizin öğrenme kayıplarını telafi etmek için 1 Ağustos-1 Eylül tarihlerinde telafi programı yapacağız. Onların hazırlıkları da tamamlandı. Gerekli materyaller hızlı bir şekilde basım sürecine gitti. Bir de 2023-2024 eğitim öğretim yılı başladığı zaman bir aylık sürede bu telafi programına devam edeceğiz. Yani buradaki öğrencilerimizin öğrenme kayıplarını telafi etmek için yaklaşık iki aylık bir telafi programının hazırlıkları tamamlandı.
Depremzede öğrencilerin sınıf geçmede, her iki dönemde aldığı en yüksek puan esas alınacak
Telafi programının isteğe bağlı olduğunu belirten Özer, depremzede öğrenciler için devam mecburiyetinin kaldırıldığını da hatırlatarak bakanlık olarak öğrencilere psikososyal sağlamlıklarını güçlendirmek için her türlü desteği verdikleri söyledi.
Özer, sözlerine şöyle devam etti: Bu süreçte eğitim öğretimi normalleştirmek, bu süreçte müfredata dayalı bir eğitim vermenin ötesinde psikoeğitim vermeyi amaçladık. Yani çocuklarımızın o travmadan hızlı bir şekilde kurtulmaları bizim en önemli önceliğimizdi. Bunun için sınıf geçme sistemiyle ilgili de bir çalışma yaptık. İnşallah, özellikle ikinci dönemdeki gecikmeleri de dikkate alarak on ilimizdeki öğrencilerimizi mağdur etmeyecek şekilde ikinci dönem notlarının birinci dönem notlarından düşük olması durumunda birinci dönem notunun geçerli olacağı ama ikinci dönem notunun birinci dönem notundan daha yüksek olması durumunda ortalamanın söz konusu olacağı, yani öğrencinin lehinde bir yaklaşımı inşallah yakında kamuoyuna duyuracağız."
Deprem bölgesindeki LGS ve YKS hazırlık kurslarına yaklaşık 150 bin öğrenci katılıyor
Deprem bölgesinde sınava girecek öğrencilere ilişkin bir soru üzerine Özer, on ilde sekizinci sınıfta öğrenim gören yaklaşık 256 bin öğrenci olduğunu belirterek bu öğrencilerin isterlerse bulundukları ilde ya da tercih ettikleri başka bir ilde sınava rahatça girmeleri için olanak sağlandığını belirtti.
Bu kapsamda deprem bölgesindeki 67 bin 25 öğrencinin farklı illerde sınava girme tercihinde bulunduğunu belirten Özer, LGS ve YKS'de ikinci dönem müfredatının kapsam dışı bırakıldığını anımsattı. Özer, öğrencilere tavsiyelerine ilişkin soruyu şöyle yanıtladı:
Hepsine başarılar diliyorum. Öğrencilerimizi desteklemek için, siz de biliyorsunuz, on ilde 3 bin 405 noktada destekleme ve yetiştirme kursu açtık. Sadece LGS için değil, YKS için de açtık ve mezun olup tekrar YKS sınavına girecek öğrencilerimiz de bu kurslardan yararlanabiliyorlar. Biz Millî Eğitim Bakanlığı olarak her türlü desteği verdik öğrencilerimize. Millî Savunma Bakanlığımızla Hatay'da NATO çadırları oluşturduk. Yine Enerji Bakanlığımızla birlikte gemi içinde LGS ve YKS'ye hazırlanan öğrencilerimiz için kurslar düzenledik."
Afet bölgesinde yaklaşık 150 bin on ikinci sınıf öğrencisi bulunduğunu da sözlerine ekleyen Bakan Özer, ÖSYM'nin aldığı kararla onların da isterlerse kendi illerinde isterlerse başka bir şehirde sınava girebileceklerini hatırlattı. LGS ve YKS destek noktalarına ilişkin bilgi veren Özer, "Kurslara yaklaşık 150 bin öğrenci katıldı. 20-30 binle başladık ama giderek arttı. Önümüzdeki günlerde de çok daha fazla artacak. Bir de öğrencilerimize ders materyallerini, diğer yardımcı kaynakların hepsini tekrar bastırarak ulaştırdık. En son geçen hafta içinde yaklaşık 30 milyon yardımcı kaynağı bölgedeki öğrencilerimize gönderdik. Oradaki öğrencilerimizin herhangi bir dezavantaj yaşamamaları için her türlü çabayı sarf ediyoruz." dedi.
Deprem bölgesinde olağanüstü koşullarda çalışmaların yürütüldüğünü ifade eden Özer, "Uluslararası literatüre de bakarsanız olağanüstü afetlerde birinci öncelik, eğitimdir. Eğitimi normalleştirdiğiniz zaman hayat normalleşir. Onun için orada da öğrencilerimizin öğretmenleriyle buluşmalarını sağlamak için her türlü imkânı kullandık. Çadırlardan, konteynerlerden, bulundukları, konakladıkları tüm noktalardan öğrencilerimizi ücretsiz bir şekilde taşıdık, ücretsiz yemek verdik ve tekrar ücretsiz şekilde konakladıkları mekânlara taşıdık." ifadelerini kullandı.
45 bin öğretmen ataması için sözlü sınav sonuçlarının açıklandığının hatırlatılması üzerine Özer, "45 bin öğretmen atamasına çıktık, Sayın Cumhurbaşkanımız açıkladı. Aslında bu 45 bin öğretmen ataması son 20 yılın tek seferdeki en yüksek ataması. İnşallah, 8 Mayıs itibarıyla bu atamaları gerçekleştireceğiz ve yüzde 50'sinin üzerinde öğretmeni bu on ilimizdeki restorasyon çalışmalarına destek olmak için görevlendireceğiz. Yani ağırlığı deprem bölgesine vereceğiz." diye konuştu.
Öğretmenlerin bulundukları yerde 3 yıl süreyle görev yapacaklarını dile getiren Özer; büro personeli, avukat, mühendis, diyetisyen ve hemşire olmak üzere toplam 5 bin memur alımı yapıldığını ve burada da önceliğin deprem bölgesine verildiğini belirtti. Özer, "Yani kaynaklarımızın tamamını buradaki öğrencilerimiz için, öğretmenlerimiz için, eğitim kurumlarının normalleşmesi, hızlı bir şekilde ayağa kalkması için kullanıyoruz." dedi. Bu sene içinde bir ek öğretmen ataması söz konusu olup olmayacağının sorulması üzere Özer, "Önce şu atamayı yapalım. Sonra bakarız inşallah..." yanıtını verdi.
Ücretli öğretmenler konusunda yöneltilen soruya da yanıt veren Bakan Özer, söz konusu öğretmenlerin kadro talebine ilişkin Millî Eğitim Bakanlığı'nın bir çalışmada bulunduğu yönündeki iddiaların doğru olmadığını belirterek "Onu daha önceden de açıkladık. Böyle bir çalışma yok. Öğretmen alımında kullanılan tek yöntem, KPSS ile öğretmen alımıdır. Onun için ücretli öğretmenlerin kadroya geçmesi veya öğretmen olarak atanmasıyla ilgili veya özel öğretim kurumlarındaki öğretmenlerin kadroya geçmeleriyle ilgili hiçbir çalışmamız yok. Tek bir kanal var, o kanalı da istikrarlı bir şekilde kullanacağız. Herkes KPSS'ye girecek ve atamaya başvuracak, puan sıralamasına göre yerleşecekler." bilgisini paylaştı.
Özer, yaz ve kış okullarına ilişkin süreci değerlendirirken ise sözlerine şöyle devam etti: O geleneğe devam edeceğiz. Öğrencilerimizin sadece öğrenme kayıplarını telafi etmek için değil, aynı zamanda yazın da merak ettikleri konularla ilgili, özellikle bilimle ilgili, sanatla ilgili, kültürle ilgili sürekli desteklemek için o yaz okullarını devam ettireceğiz ama deprem bölgesindeki on ilimizde bu kusura ilave olarak bir de öğrenme kayıplarına yönelik telafi programları olacak. Biliyorsunuz geçen sene yaz okullarına bir milyona yakın öğrencimiz katıldı ve Türkiye'nin istediği noktasında, rahat bir şekilde bu kurslardan yararlandı."
Özer, bu kurslarda görev almak isteyen öğretmenlere de esneklik sağlandığına işaret ederek öğretmenlerin sadece görev yaptıkları illerde değil, tatile gittikleri yerlerde de katkı verebilme ve ücret alabilme imkânına kavuştuklarını sözlerine ekledi.