Çalıştayın açılışında konuşan Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Sadri Şensoy, Bursa'nın bu yıl Türk Dünyası Kültür Başkenti seçildiğini anımsatarak, bu kadar anlamlı bir zamana ve mekana denk gelen bu çalıştayın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da desteklediği dil seferberliğini taçlandıracağına şüpheleri olmadığını ifade etti.
Şensoy, bilginin her gün yenilendiği, davranış ve tutumların, ihtiyaç ve beklentilerin sürekli değiştiği günümüzde, gençlerin her daim öğrenme yaklaşımını benimsemeleri ve dil bilinciyle yetişmelerini arzu ettiklerini belirtti. Bu bilinç ve sorumlulukla eğitimin her alanında sürekli olarak çocuklarının geleceği için neler yapabileceklerini tasarlayarak yoğun bir çalışma sarf ettiklerini dile getiren Şensoy, şunları kaydetti: "Dünya üzerinde en çok konuşulan dillerden biri olma özelliğini taşıyan Türkçemizi korumak ve öğretmek, bugün içerisinde bulunduğumuz şartlar sebebiyle ayrı bir önem arz etmektedir çünkü ülkemiz coğrafi ve kültürel anlamda doğu ile batının kesişme noktasında merkezi bir konumda yer alarak, Osmanlı hinterlandında yaşayan kardeş ve akraba toplulukların aynı hislerle çarpan kalbi ve onların ümitle yaslandıkları hamisi olması sebebiyle Türkçemiz ortak dil hüviyetini kazanma yolunda emin adımlarla ilerlemektedir.
Türkçemizin dünya dili olarak, bilim, kültür ve sanat dili olarak var olmasını, Türkçenin anadil olarak öğretimi, yabancı dil olarak öğretimi, iki dillilere öğretimi ve Türk soylulara öğretimini önemsiyor ve bu hususta politikalar üretmeye, gerekli adımları atmaya devam ediyoruz. Bu sebeple Türkiye'de ve Dünyada Türçe'nin Öğretimi Çalıştayı'nı, oturumlardaki değerlendirmelerden çıkacak görüş ve önerileri önemsediğimizi ifade etmek isterim."
Talim ve Terbiye Kurulu Başkanı Prof. Dr. Cihad Demirli, dilin bir milletin hafızası olduğunu vurguladı. Demirli, tarih sahnesinde varlığını devam ettirmek isteyen her milletin en büyük ihtiyacının da dilini korumak olduğunu ifade etti. Teknolojinin hızla ilerlediği, dijitalleşmenin hayatın her alanına sirayet ettiği günümüz dünyasında, dili tüm özgünlüğüyle muhafaza etme yükümlülüğü ve bilinciyle dil seferberliğinin başlatıldığını anımsatan Demirli, şöyle konuştu: "Türkçenin ana dile ve yabancı dil olarak öğretimi ile iki dillilere ve Türk dillilere öğretimi çalışmaları hız kazanmıştır. Bu kapsamda biz de başkanlığımız bünyesinde Türkçe ve Dil Eğitimi Araştırma Geliştirme Merkezi kurduk. Merkezimiz başta Türkçenin öğretimine yönelik olmak üzere İngilizce, İspanyolca, Almanca, Arapça, Fransızca ve Rusça dillerinde önemli faaliyetler yürütmektedir. Bugün birçok ülkede farklı kurumların çatısı altında Türkçe öğretimi için büyük çalışmalar ve önemli gayretler gerçekleştirilmektedir."