MEB Tevfik İleri Salonu'nda gerçekleşen görüşmede Bakan Özer, "Ana vatana hoş geldiniz." diyerek KKTC'de kurulan yeni hükûmette Bakanlık görevine getirilen Çavuşoğlu'nu tebrik etti ve heyetini ağırlamaktan mutluluk duyduğunu belirtti.
Geçtiğimiz hafta 48. yıl dönümü kutlanan Kıbrıs Barış Harekâtı'nda şehit olanları rahmet, gazileri de şükranla andığını ifade eden Özer, her iki ülke arasında önemli iş birliğinin hayata geçirildiğini söyledi.
Özer, konuşmasına şöyle devam etti: "Bu yeni dönemde de Bakanlıklarımız arasındaki eş güdüm ve ortak çalışma iradesinin artacağına inancım tamdır. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin ve Kıbrıslı Türk kardeşlerimizin yüreğimizde ayrıcalıklı bir yeri vardır. Bu bakımdan bizler, Kuzey Kıbrıs'ın istikrar ve refahını artıracak politikalara destek vermeye hazırız. Uluslararası platformdaki malum kısıtlamalara rağmen bugün gelinen nokta takdire şayandır."
Son yirmi yılda performansı artan eğitim sistemimizi daha ileri noktaya taşımak için son yıllarda Bakanlık olarak yapılan çalışmalarda üç öncelik alanı belirlediklerini belirten Özer, iş gücü piyasası ile yapılan iş birlikleriyle mesleki eğitimde bir paradigma değişimi başlattıklarını ve dolayısıyla bu alanda KKTC ile iş birliği yapmaktan, deneyimlerini aktarmaktan da büyük mutluluk duyacaklarını söyledi.
Öğretmen eğitimlerinde de yeni bir yaklaşım geliştirdiklerini belirten Özer, "2022 yılı itibarıyla yaklaşık 1.2 milyon öğretmenimizin neredeyse tamamını öğretmen eğitimlerine katılmasını sağladık. Öğretmenliği bir kariyer mesleği olarak tanımlayan Öğretmenlik Meslek Kanunu, Meclisimizin takdiriyle yasalaştı. Şu anda özellikle uzman öğretmenlik ve başöğretmenlikle ilgili eğitim süreçleri devam ediyor. İlk defa bu kanun vesilesiyle öğretmenlerimizi sadece öğretenler değil, aynı zamanda hayat boyu öğrenenler şeklinde değerlendirerek onların kariyere yönelik olarak tüm çalışmalarını özlük hakkında ciddi iyileştirmelerle destekleyen bir mekanizmayı eğitim sistemine dâhil ettik. Sadece bununla kalmadık, aynı zamanda öğretmenlerimizin kişisel ve mesleki gelişimleriyle ilgili de çok ciddi eğitimler düzenledik. Öğretmenlere mahsus Öğretmen Bilişim Ağı'nı kurduk. Bu çok boyutlu desteğimizle öğretmenlerin kişisel ve mesleki gelişimiyle ilgili öğretmen başına düşen mesleki gelişim eğitim saatinin de giderek arttığını gördük. Yani 2020 yılında öğretmen başına düşen 44 saatlik bir eğitim söz konusuyken 2021 yılında bunu 94 saate çıkarttık ve 2022 yılında hedefimiz tüm öğretmenlerimizin en az 100- 120 saatlik bir eğitimden geçmesini sağlamak." diye konuştu.
Öğretmenlerin okul temelli bir şekilde eğitim ihtiyaçlarını, gelişimlerini karşılayacak hizmet içi eğitimler düzenlediklerini belirten Özer, bu sayede eğitim sisteminin kalitesinin giderek artacağını ifade etti.
Öncelik verdikleri diğer alanın da eğitimde fırsat eşitliğini arttırmak olduğunu belirten Özer, "Eğitimde son yirmi yılda Millî Eğitim Bakanlığı olarak en büyük önceliğimiz, eğitimde kitleselleşme evresini sağlamaktı. Çocuklarımızın eğitimin tüm kademelerinde eğitime erişimlerini kolaylaştırmak, güçlendirmek ve her eğitim kademesindeki okullaşma oranlarında en az yüzde 90'nın üzerine çıkarmaktı. Hamdolsun bunu son 20 yılda Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Türkiye bunu başardı. Aynı zamanda eğitim sistemindeki anti demokratik uygulamalar da, başörtüsü yasağından katsayı uygulamasına kadar tüm antidemokratik uygulamalar da ortadan kaldırıldı ve eğitim sistemi son 20 yılda toplumsal talepleri dikkate alan bir eğitim sistemi haline geldi. Şimdi ise önceliğimiz, eğitimde fırsat eşitliğini güçlendirmek. Millî Eğitim Bakanlığı olarak bu yeni dönemdeki en büyük hedefimiz okul öncesi eğitimdeki okullaşma oranlarını yani üç beş yaş arasındaki okullaşma oranını OECD ortalamasına yaklaştırmak ve bu amaçla da çok ciddi bir hamleye geçtik." diye konuştu.
"10 ayda 5 yaştaki okullaşma oranını yüzde 78'den yüzde 93'e çıkarttık"
Millî Eğitim Bakanlığına bağlı Türkiye'de toplam 2 bin 872 bağımsız anaokulu varken 2022 yılında hedefimiz, 3 bin yeni anaokulunu hizmete sokmak.
Böylece özellikle 5 yaşındaki okullaşma oranlarını yüzde 100'e ulaştırmak, 4 yaşı yüzde 70'e, 3 yaşındaki çocukların okullaşma oranlarını da yüzde 50'ye ulaştırmak ve böylece 3-5 yaş arasındaki ortalamayı OECD ortalamasına yaklaştırmaktır. Bu, eğitimde fırsat eşitliği için çok kritik bir durum. Bu süreç çok başarılı bir şekilde devam ediyor. Şu an itibarıyla 758 bağımsız anaokulunu hizmete aldık, 10 bin sınıfını hizmete aldık.
Özellikle köy okullarındaki çocuklarımızın ana sınıfına erişimini kolaylaştırdık. 10 ay gibi kısa sürede 5 yaşındaki okullaşma oranını yüzde 78'den yüzde 93'e çıkardık. 3-5 yaş aralığındaki okullaşma oranını, OECD ortalamasına yaklaştırdığımız gibi 3 bin anaokulu hedefini de çok rahatlıkla geçeceğiz."
Yapılan bu hamlelerle sadece eğitimdeki fırsat eşitliğini güçlendirmekle kalmayacaklarını, aynı zamanda okullar arası başarı farkını da azaltmış olacaklarını dile getiren Özer, Türkiye'nin eğitim alanında elde ettiği tüm deneyim ve kazanımları KKTC ile paylaşmaktan büyük memnuniyet duyacaklarını söyledi.
Özer sözlerine şöyle devam etti: "Bu kapsamda, uzaktan eğitim sürecinde eğitimlerin gerçekleştirildiği EBA platformunun Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde kullanıma açılması, büyük bir kazanım olmuştur. KKTC'deki öğrenci ve öğretmenlerimizin bu kaynakları kullanması hepimizi memnun etmiştir. Geçmiş yıllarda yaptığımız akıllı tahta ve eğitim teknolojisi desteklerine 2021 yılı sonunda tabletleri de eklemiş olmaktan mutluyuz. Bakanlığımız yetkililerince öğretmenlerinize mesleki gelişim eğitimleri verilmesi, özel eğitim öğrencilerimiz için geliştirilen materyallerin sizlerle paylaşılması ve Türkiye'de 60'tan fazla okulumuzun KKTC'deki okullarla kardeş okul olması son dönemde artan ilişkilerimizin somut göstergeleridir."
Özer, ana vatan olarak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin eğitim altyapısının güçlendirilmesi ve iki ülke arasındaki iş birliğinin arttırılması için gerekli adımları atmaya devam edeceklerini kaydetti.
KKTC Millî Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu ise Bakan Özer'e desteklerinden dolayı teşekkür etti. Çavuşoğlu, Türkiye Millî Eğitim Bakanlığını kendi bakanlıklarından ayrı görmediklerini, Türkiye Cumhuriyet Devleti'nin, Türkiye'de olan imkânların KKTC'de de olması için çaba sarf ettiğini söyledi.
Bakan Özer ve Çavuşoğlu'nun açıklamalarının ardından heyetler arası yapılan görüşmeler, basına kapalı devam etti.